17 Temmuz 2013 Çarşamba

Kişilik Analizi

Mutluluğun artık dudak arasındaki kelimeden daha fazla anlam taşıması gerektiğinin düşünüldüğü bu günlerde, arayışların cevabının artık,  kendinde  olduğunu düşünülmeye başlandı.  Mutluluğun cevabı kişinin  kendi içinde saklı. Duygusal  beslenmesinin vazgeçilmezi, mutluluğu,başkası veremez ya da bir başkasından beklenmemesi gerektiği artık kabul edilen gerçek. Sadece kişi kendini mutlu edebilir. Kendini mutlu hissetmesi, kişinin kendini iyi tanımasıyla mümkün olabilir. Kişinin  kendini  tanımlaması, kendi içinde  güçlü ve zayıf taraflarını ortaya çıkarması gerekir. Bütün bu detaylar, kendine olan güvenini ortaya koymasındaki en büyük yardımcısı. Kendine güven, herşeyin ötesinde, bütün olumsuzluklarla başadebilme, sorgulayabilme şansını  yaratır.  Yanlızlıklar, çıkış arayışları, kimi zaman doğru olanın ne olduğunu sorgulamalar, kendini tanıdığında kolaylıkla çıkış yolunun bulabileceği odacıklar gibidir. Çözümsüzlüklerse, arayışlardan kaçışa  neden olurken,  çıkışın kendinde olduğunu düşünenlerin,  mutluluğu yakalaması ve özgüvenin yükselmesi için, kendine bakabilmesi gerekir.  Kendine dışarıdan bakması ve güçlü yönlerine, gizde kalmış özelliklerine sahip çıkması, kişiliik analizini yapabilmesi daha da önemli bir ayrıntı olarak ortaya çıkırır.
Bugün sadece büyük ya da uluslararası şirketlerde olan durum, zaman içinde artacak, rekabet artınca direnç gösterebilme ya da çıkış bulabilme de, sadece iyi eğitim yeterli olmayacak. İş hayatındaki rekabetin artması, işteki yalnızları körüklerken, yalnızlıklar  zaman içinde  mutsuzlukları artıracak, paylaşamamak, zamanla gelişmeyi engelleyecek  ve üretememeyi getirecek. Bu da  kişinin önce mutsuz olmasını, zaman içinde de kendine güvenini sorgulamasına neden olacak. Performans değerlendirmeleri, sadece şirketlerin kendi için yeterliliklerini artırırken  kişinin kendini geliştirmesi ve güçlü yanlarını ortaya koymasını  sağlayamayacak. Birey olmaktan uzaklaşacak ve ama bir  gruba da ait olamayacak.  Ait olma tanımı bizdensen kabul değilsen git kavramından daha farklı şeylere seslenecek. Birey olarak kabul gördüğü grup içinde, yer alırken ait olma duygusunu da  hissedebilmesi gerekecek. Ait olma duygusunu beslemeyen ortamlar insanıı mutsuz edebilir. Özgüven ne olursa olsun, insanın çevresel koşuldan ve sosyal yapıdan beslenmesi gerekir.
Severek yapılmayan  ya da duygusal bağın olmadığı ,hiçbir iş ya da ilişkide, uzun süreli bir birliktelik söz konusu olamaz. Mutlaka biri yorulur. Bu yorgunluk , mutsuzluk yaratmamalı, yeni çıkışlar ve yeni umutları birlikte getirebilmeli. Bunun içinde  insanın kendini iyi tanımlaması ve güçlü taraflarını, zayıf taraflarını görebilmesi, tehdit ve fırsatları değerlendirebilmesiyle mümkün olur.
Sadece kendini görmek  kimi zaman yeterli olmaz ve bir başkasının  nasıl değerlendirdiği de önem kazanır. Kendine olan güveni, birey olması adına   ne kadar önemli bir adımsa,  toplumsal tarafını da beslenmek ister. Bunu da onaylanmak, kabul görmekle sağlayabilir.  Birey olmasıyla birlikte, ait olma duygusunun da, beslenmesi gerekir.  Başkasının gözünden kendini görmek aitlik duygusunu  güçlendirir. Kendini doğru ifade edip edemediğini gösterir. Aitlik  duygusu insan için önemlidir. İnsan sosyal bir varlıktır ve kendini ifade etme , kendini ortaya koyarken gösterdiği çabanın bir kısmı, onay alma, kabul görme duygusunu besler. Kimi insanda ait olma isteği çok yüksek, onunla beslenirken, kimisinde daha düşük olabilir, ama hiçbir zaman yok sayılamaz.

Kişinin kendine başkasının gözüyle bakabilmesi, kendini daha iyi anlaması, kendini değerlendirmek istemesi kadar önemlidir. Çevresine kendini anlattığıyla, kendini tanımladığı uyuyorsa ,kayboluşlar yaşasa da çıkış yolu bulmak her zaman kolaydır. Özgüven ve  ait olma arasındaki denge kişilik yapısını daha net ortaya koyar.  İnsanın kendiyle barışması, olmayanı oldurmak yerine, olanı güçlendirme ve bunu ortaya koyma çabasını destekler. Sosyal ortamlarda ben olmasını ve bu benin çevre tarafından kabul görmesini sağlar. Kişinin kendin tanıması ve artılarını  daha net ortaya koyması gerekir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder